Para otoritesinden Credit Suisse savunması

Tarihi UBS-Credit Suisse birleşmesi yargı soruşturmasına husus olurken İsviçre Merkez Bankası muahedeyi savundu.

Bankanın lider yardımcısı Martin Schlegel, “Eğer Credit Suisse, UBS Group’a satılmasaydı bir sonraki süreç gününde iflas edecekti ve global bir finans krizine yol açacaktı” değerlendirmesini yaptı.

İsviçre merkezli SRF televizyonuna konuşan Schlegel hükümetin muahedeye aracılık etmede başarısız olması durumunda finansal krizle karşı karşıya kalacaklarını belirtirken UBS-CS mutabakatının “kötü tahliller ortasında en iyisi” olduğunu belirtti.

UBS-CS birleşmesi hükümetin acil durum yetkileri kullanarak gerçekleşmiş, birleşme için hissedar onayı alınmamıştı. İki bankanın genel heyetleri bu hafta gerçekleşecek.

Konu yargının da ilgi alanına girdi

UBS ve Credit Suisse’in tarihi birleşmesi sonrası yüksek ölçekte işten çıkarmalar gündeme gelirken savcılar da birleşme muahedesine ait soruşturma kapsamında ispatlar toplamaya başlamıştı.

İsviçre merkezli SonntagsZeitung’un haberine nazaran UBS birleşme sonrası işgücünü yüzde 20 ila yüzde 30 ortasında azaltma kararı aldı. Credit Suisse devralım mutabakatının tamamlanması sonrası UBS İsviçre’den 11 bin, İsviçre dışından ise 25 bin çalışanının işine son verecek. 2022 yıl sonu prestijiyle iki bankada toplam 125 bin çalışan istihdam ediliyordu. İsviçre Başsavcılığı’ndan pazartesi günü yapılan farklı bir açıklamada ise devralmayla ilgili soruşturma başlatıldığını ve mümkün hata ögelerinin incelendiği belirtildi.

Savcılık ulusal ve bölgesel otoritelere soruşturmaya katılması buyruğunu verdi. ABD’de kimi bölgesel bankalardan mevduat kaçışıyla başlayan bankacılık paniği UBS’in Credit Suisse’i 3,3 milyar dolarlık tarihi mutabakat ile devralmasıyla sonuçlanmıştı.

Anlaşma İsviçre hükümeti inisiyatifinde hissedar onayı alınmadan gerçekleştirilmişti.