Enerji ve Alışılmış Kaynaklar Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar, OSB ve güç alanına yönelik düzenlemeler içeren kanun teklifinin zamanlamasına yönelik tenkitlere, “Türkiye’nin doğalgaz merkezi olmasıyla alakalı önümüze koyduğumuz gaye kapsamında BOTAŞ’ın, farklı ülkelerle farklı kontrat mutabakatları yapabilmesi için bu süreçte bu düzenlemeye gereksinim duyuyoruz” diyerek karşılık verdi.
Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu ile Birtakım Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin görüşmelerine, TBMM Sanayi, Ticaret, Güç, Doğal Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Kurulu’nda devam ediliyor.
CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, bağırarak gelen bir zelzelede üçüncü dünya ülkelerindeki üzere on binlerce insanın hayatını kaybettiğini belirterek, “Deprem öncesinde alınması gereken tedbirlere ait dünyanın en uzman olması gereken bir ülkesi olmamız gerekirken, maalesef şu anda 11 vilayetimizde ağır bir yıkımla karşı karşıya kalmış bulunuyoruz” dedi.
“Seçime iki ay kala bu neyin telaşı?” diye soran Şevkin, bu türlü bir vakitte bu kanun teklifinin gündeme getirilmesinin çok üzücü olduğunu tabir etti.
Şevkin, kanun teklifi bu haliyle geçerse Güç Piyasası Düzenleme Kurumunun bağımsızlığının da yavaş yavaş ortadan kalkmış olacağını argüman etti.
CHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın, Türkiye Varlık Fonuna devredildikten sonra BOTAŞ’ın ziyan etmeye başladığını sav ederek, “BOTAŞ’ın bölünmesine ait cumhurbaşkanına sınırsız yetki verilmesi katiyetle yanlışsız değildir” diye konuştu.
“Vatandaşımızın kullandığı gazın yaklaşık yüzde 75-80’i sübvanse ediliyor”
Enerji ve Olağan Kaynaklar Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar, bilhassa ihracat temelli iletim tarifelerinde, piyasalardaki dinamiklere uygun bir düzenleme yapma gereksiniminin olduğunu belirterek, “Avrupa’nın yahut ülkemizin kullandığı gazın yüksek bedellerle satılırken, iletim bedellerinin bu bedellere uygun oranlarda tespit ediliyor olması muhtaçlığı hasebiyle bir yetki talebimiz var. İletim tarifelerinin ihracat istikametli olarak farklılaştırılabilmesiyle alakalı, EPDK’nın bunu farklı yapabilmesine dair bir yetki talebi” diye konuştu.
Bayraktar, 2009 yılına kadar öngörülen piyasa yapısına geçememesi nedeniyle BOTAŞ’a elindeki birtakım imkanları kullanabilme yetkisinin verildiğini anlatarak şöyle devam etti:
“BOTAŞ’ın daha uzun periyotta mevcut kontratının olduğu ülkeler de dahil olmak üzere farklı ülkelerden de yeni kontrat yapabilmesine imkan tanıyan bir düzenleme. Bunun da bugün prestijiyle çok kıymetli bir düzenleme olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bugüne kadar BOTAŞ’ın bu pazar hissesinin düşürülmesi, ölçü devranı, kontrat zamanlarıyla Türkiye’deki gaz piyasasındaki varlığının küçültülmesiyle alakalı amaçlar, temel prestijiyle gaz fiyatlarında sağladığımız sübvansiyonlar nedeniyle çok gerçekleştirilemedi. Özel dal bu manada çok önemli bir oyun kurucu olamadı. Bugün vatandaşımızın kullandığı gazın yaklaşık yüzde 75-80’i sübvanse ediliyor. Keza ticarethanelerde sübvanse edilen gaz kullanılıyor. Bu formda sübvanse edilen gerçek maliyet temelli bir fiyatlamanın olmadığı piyasada da özel dalın oyuncu olmasını beklemek yanlışsız değil. BOTAŞ’ın da bir taraftan kanunun getirdiği elinde birtakım zorluklar var. Bilhassa uzun devirli kontrat yapamama vs.”
BOTAŞ’ın yine yapılandırılmasıyla alakalı konunun ilgili kanunda aslında mevcut olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Orada öngörülen yapıdan biraz daha farklı bir yapı öngörüyoruz. Orada özelleştirme gayesi var biliyorsunuz. Kanunun mevcut halinde BOTAŞ’ın tekrar yapılandırılması ve özelleştirilmesi öngörülmüştü. Biz, artık özelleştirme sözünü kaldırıyoruz ancak tekrar yapılandırma sözünü tutuyoruz” bilgisini verdi.
Bayraktar, sav edildiği üzere İran yahut Rusya ile yenilenen rastgele bir kontrat olmadığını bildirdi.
Kanun teklifinin zamanlamasına yönelik tenkitlere Bayraktar, “Türkiye’nin doğalgaz merkezi olmasıyla alakalı önümüze koyduğumuz maksat kapsamında BOTAŞ’ın, farklı ülkelerle farklı kontrat mutabakatları yapabilmesi için bu süreçte bu düzenlemeye muhtaçlık duyuyoruz. BOTAŞ’ın biraz daha kanunen önündeki sınırlamaların kalkması gerektiğini düşünüyoruz” diye yanıt verdi.
“Firmalarımızın portresini çıkarmış durumdayız”
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, 350 işçiyle zelzeleden etkilenen vilayetlerdeki işletmelerin inceleme anketlerinin yapıldığını belirterek, Ortadoğu Teknik Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesinden öğretim üyeleri ile firmaların kayıpları konusunda kıymetlendirme içinde olduklarını bildirdi.
Gerek Dünya Bankasından gerek Avrupa Birliği fonlarından gerek memleketler arası fonlardan finans kaynağı tedariki konusunda bir altyapıyı şu anda hazırlamış durumda olduklarını kaydeden Büyükdede, “Depremden etkilenen vilayetlerdeki firmalarımızın ziyan ziyanlarının portresini çıkarmış durumdayız. Sanayicilerimizin yaralarını sarmak için olanca gücümüzle bir uğraşın içindeyiz” dedi.