ABD Merkez Bankası’nın (Fed) bu yılın birinci toplantısında faiz artış suratında vites düşürmesi öngörülüyor.
Fed üyelerinin son periyot bildirileri ve piyasa fiyatlaması bankanın siyaset faizinde 25 baz puan artış yapabileceğini gösteriyor.
Piyasalarda, ABD iktisadının “yumuşak iniş” yapabileceği beklentisi hakim oldu. Ülke iktisadı, 2022’nin 4’üncü çeyreğinde yüzde 2,9 ile beklenenden fazla büyürken, yeni konut satışları da Aralık 2022’de aylık yüzde 2,3 artışla 616 bine çıkarak 4 ayın en yüksek düzeyini kaydetti.
Enflasyonda düşüş eğilimi hızlanacak mı?
Ülkede ferdî tüketim harcamaları büyümesi yıllık bazda yüzde 2,1’e gerilerken, enflasyonda düşüş eğiliminin hızlanacağına yönelik beklentiler güçlendi.
Bu gelişmeler göz önüne alındığında bankanın faiz artış suratında yavaşlamaya gideceğine yönelik fiyatlamalar da güçlendi.
25 baz puanlık artış bekleniyor
Berenberg ABD, Amerika, Asya Başekonomisti Mickey Levy, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede nakdî sıkılaşmada biraz daha ölçülü bir siyaset izleyerek siyaset faizinde 25 baz puanlık bir artışa gideceği öngörüsünde bulundu.
Fed Lideri Powell’ın enflasyonun ölçülü hale gelmeye başladığını fakat hala çok yüksek düzeyde olduğuna dair tabirlerini anımsatan Levy, faiz artırımlarında sona gelinmediğini belirtti.
Commerzbank ABD Fed Ekonomisti Bernd Weidensteiner, bankanın son toplantısında oran artışını 50 baz puana indirdikten sonra, bu hafta siyaset faizini 25 baz puan artıracağını söz etti.
Ekonominin istendiği üzere soğuduğunu ve enflasyon baskılarının bariz ölçüde azaldığını aktaran Weidensteiner, faiz oranlarında zirve noktasının çok uzak olmadığını lisana getirdi.
Weidensteiner, Fed’in geçen yıl siyaset faizini 425 baz puan artırdığını anımsatarak, bankanın bu kısıtlayıcı siyasetindeki gayenin enflasyon baskılarını azaltmak ve yüzde 2 amacına getirmek için ekonomik büyümeyi kâfi derecede yavaşlatmak olduğunu söyledi.
Enflasyonun yüzde 2 amacının çok üzerinde olmasına rağmen istenilen istikamete hakikat gittiğini vurgulayan Weidensteiner, burada güç fiyatlarındaki kıymetli düşüşe dikkati çekti.
Fed için belirleyici faktör fiyat artışları
Weidensteiner, Fed için belirleyici faktörün fiyat artışları olduğunu kaydetti. Geçen yıl iş piyasasındaki sıkışıklıktan ötürü fiyatların arttığını belirten Weidensteiner, bu trendin 4. çeyrekte kırıldığını tabir etti.
Weidensteiner, saatlik karların iş gücü kompozisyonundaki değişikliklere hassas olduğunu bu nedenle dikkatli yorumlanması gerektiğini belirterek, Fed’in bundan sonra açıklanacak saatlik çıkarlar verisini yakından izleyeceğini aktardı.
Fed’in şubat toplantısında siyaset faizinde 25 baz puanlık artışa gideceği öngörüsünde bulunan Weidensteiner, bu toplantıdan sonra da faizlerde biraz daha artışa gidebileceğini ve siyaset faizini yüzde 5’in üzerine çıkarabileceğini söyledi.
Ücret-fiyat sarmalına ait riskler masada
Rabobank Kıdemli ABD Stratejisti Philip Marey ise ABD’de enflasyondaki son düşüşün Fed’in Aralık’taki 50 baz puan olan faiz artırım boyutunu Şubat’ta 25 baz puana indirme mümkünlüğünü artırdığını belirtti.
”Enflasyonun yavaşlama ivmesine bağlı olarak Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) 4,75-5,00 amaç aralığında durarak yılın geri kalanında orta vermesi gerektiğini düşünüyoruz.” tabirlerini kullanan Marey, bu ortada, yeni negatif arz şokları meydana gelirse yahut ücret-fiyat sarmalı denetimden çıkarsa, yıl boyunca enflasyon ve faiz oranları için üst istikametli risklerin kelam konusu olduğunu söz etti.