Emtia piyasasında geçen hafta sert düşüşler görüldü

Emtia piyasasında geçen hafta ABD, Avrupa ve İngiltere merkez bankalarının para siyaseti kararları ve ABD’de tarım dışı istihdam başta olmak üzere açıklanan makroekonomik datalar sonrası sert düşüşler görüldü.

Geçen hafta ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz kararının akabinde Fed Lideri Jerome Powell’ın yaptığı açıklamalarla birtakım emtia kümelerinde müspet bir seyir görülmüştü.

Fed, hafta içindeki toplantıda, siyaset faizini 25 baz puan artırarak 16 yılın en yüksek düzeyi olan yüzde 4,50-4,75 aralığına yükseltmişti. Banka’nın siyaset metninde Komite’nin para siyasetinin enflasyonu yüzde 2’ye çekecek kadar kısıtlayıcı bir duruş sergilemesi için faiz oranında “devam eden” artışların uygun olacağının öngörüldüğü belirtildi. Siyaset metninin “şahin” bulunmasına rağmen Powell’ın açıklamalarıyla piyasalarda risk iştahının arttığı görüldü.

Powell, birinci kez dezenflasyonist sürecin başladığını söylerken, şimdiye kadarki süratli sıkılaşmanın tam tesirlerinin şimdi hissedilmediğini lisana getirmişti.

Powell’ın açıklamalarına rağmen Avrupa Merkez Bankası ve İngiltere Merkez Bankası’nın da (BoE) sıkılaşmanın devam edeceğine ait yönlendirmeleri emtia piyasasını baskıladı.

BoE, siyaset faizini 50 baz puan artırarak yüzde 4,0’e çıkardığını duyurdu. Böylelikle İngiltere’de siyaset faizi, Ekim 2008’den bu yana en yüksek düzeyine çıkartılmış oldu. ECB de 3 temel siyaset faizini 50 baz puan artırarak 2008’den bu yana en yüksek düzeyine çıkardı.

ECB karar metninde, enflasyonun yüzde 2 olan orta vadeli gayeye dönmesini sağlamak için faiz oranlarının kademeli ve önemli formda artırmaya devam edileceğine vurgu yapılarak, “Banka İdare Kurulu, martta yapılacak para siyaseti toplantısında faizi 50 baz puan daha artırmaya niyetli.” denildi.

ECB Lideri Christine Lagarde, enflasyona karşı ECB’nin faizleri istikrarlı bir formda artırma patikasına devam edeceğini belirterek, “Henüz işimizin bitmediğini biliyoruz.” dedi.

BoE’nin Para Siyaseti Konseyi karar metninde ise İngiltere iktisadının bu yılın içerisinde resesyona girmesinin beklendiği fakat bu resesyonun daha evvel varsayım edilenden daha kısa sürmesinin öngörüldüğü kaydedildi.

ABD’de açıklanan istihdam raporunun da tesirleri görüldü

Emtia piyasasında ABD’de açıklanan istihdam raporunun da tesirleri görüldü.

Rapordaki iş gücü piyasasının güçlü seyrini sürdürdüğüne işaret eden dataların Fed’i beklenenden daha uzun müddet “şahin” kalmaya zorlayabileceği tasası, emtia piyasasını olumsuz etkiledi.

ABD’de tarım dışı istihdam ocakta beklentilerin bilakis 517 bin kişi artarken, işsizlik oranı yüzde 3,4 ile 50 yılı aşkın müddetin en düşük düzeyine geriledi. Piyasa beklentilerinin bilakis artış gösteren tarım dışı istihdam verisinin, bu devirde 185 bin kişi artması öngörülüyordu.

İstihdam raporu bilgilerinin akabinde ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi, yaklaşık 15 baz puan artarak yüzde 3,53’e çıktı.

Tahvil faizlerindeki yükseliş ve dolara olan talebin artmasıyla emtia piyasasında sert düşüşler kelam konusu oldu.

Geçen hafta altın yüzde 3,1, gümüş yüzde 5,1, platin yüzde 3,8 ve paladyum yüzde 1,3 kıymet kaybetti.

Baz metaller de tarafını aşağı çevirdi

Bir evvelki hafta müspet bir seyir izleyen baz metaller de istikametini aşağı çevirdi.

Bakır yüzde 3,1, alüminyum yüzde 1,8, çinko yüzde 4,4 ve kurşun yüzde 2,4 azalış kaydetti.

Enerji emtialarındaki düşüşler ise geçen hafta derinleşti.

Brent petrol geçen haftayı yüzde 7,4, New York Ticaret Borsası’nda süreç gören doğal gaz ise yüzde 22,5 düşüşle tamamladı.

ABD stoklarındaki artış öngörüsü, ülkede talebin düşük seyrettiği algısıyla Brent petrol fiyatlarını aşağı taraflı etkiledi. Tahvil piyasalarındaki fiyatlamalarda artan resesyon kaygısı petrol fiyatlarını baskıladı. Dünyanın en büyük petrol ithalatçısı Çin’de ekonomik ve talebe yönelik toparlanmaya ait karışık sinyaller de belirsizliğe yol açarak fiyatlar üzerinde tesirli oluyor.

Artan stoklarla birlikte doğal gaz fiyatları da düşüyor.

Tarım emtialarında karışık bir seyir izlendi

Geçen hafta tarım emtialarında karışık bir seyir izlendi.

Chicago Ticaret Borsası’nda süreç gören buğday yüzde 0,9 ve soya fasulyesi yüzde 1,5 paha kazanırken, mısır yüzde 0,9 ve pirinç yüzde 3,1 paha kaybetti.

Çin’de ekonomik aktiviteye yönelik kaygılar mısır fiyatlarında kıymet kaybına neden olurken, devir sonu stoklarındaki artış nedeniyle talebe yönelik kaygılar, pirinç fiyatlarında paha kaybını beraberinde getirdi.

Intercontinental Exchange’de (ICE) 0,2186 dolarla Kasım 2016’dan bu yana en yüksek seviyeyi gören şeker, haftayı yüzde 3,3 ve kahve yüzde 2,2 yükselirken, pamuk yüzde 1,8 ve kakao yüzde 2,5 azalış kaydetti.

Analistler, Hindistan’da şeker üretiminin azalacağına yönelik öngörülerin fiyatlarda yükselişe neden olduğunu belirterek, ülkede şeker rekoltesinin azalmasıyla global arz sıkıntılarının tetiklenebileceğinden telaş edildiğini söyledi.

Hindistan’ın dünyanın en büyük şeker üreticisi, Brezilya’nın ise dünyanın en büyük şeker ihracatçısı olduğunu tabir eden analistler, bu nedenle bu iki ülkedeki gelişmelerin fiyatlar üzerinde tesirli olduğunu kaydetti.

Maliyetlerin artması kahve fiyatlarını etkiledi. Güç, personellik, ambalaj ve paketleme maliyetleriyle kahve fiyatları arttı.

Fildişi Kıyısı’nda kakao üretiminin arttığına dair haberler, kakao fiyatlarının düşmesi sebep oldu.